WhatsApp
Bizi Arayın

Dr.Burcu Işık Yeşilova

El Dolguları

El Dolguları Nedir?

El dolgusu, El dolgusu, tıp alanında “dermal filler” olarak da bilinen ellerin gençleştirilmesi ve dolgunlaştırılması amacıyla kullanılan bir dolgu işlemidir. El dolgusu, yaşlanma süreciyle birlikte ellerde görülen deri incelmesi, damarların belirginleşmesi ve kemik yapısının belirgin hale gelmesi gibi sorunları düzeltmeyi hedefler. Ellerde yaşlanma belirtilerini azaltmak, cilt dokusunu düzeltmek veya ellerin genç ve dolgun bir görünüm kazanmasını sağlar.

Bu işlem sırasında, genellikle hyalüronik asit gibi bir dolgu maddesi kullanılır. Hyalüronik asit, cildin nem tutma özelliğini artıran bir madde olduğu için el dolgusunda tercih edilir. Dolgu maddesi, ellerin üst kısmındaki derinin altına enjekte edilir ve hacim sağlayarak ellerin daha dolgun ve genç görünmesini sağlar. Ayrıca, dolgu maddesi kan damarlarının ve kemik yapısının daha az belirgin olmasına yardımcı olabilir.

El Dolguları Nasıl Yapılır?

El dolgusu işlemi genellikle lokal anestezi altında yapılır ve işlem süresi genellikle 15-30 dakika arasındadır. İşlem sonrasında genellikle minimal bir iyileşme süreci gerektirir ve kişi hemen günlük aktivitelerine dönebilir. Ancak, her bireyin anatomisi ve iyileşme süreci farklı olabileceğinden, işlem öncesinde bir uzmana danışmak önemlidir.

El dolgusu işlemi, ellerin gençleştirilmesi ve daha dolgun bir görünüm elde edilmesi amacıyla uygulanır. Bu işlem sayesinde ellerin gençlik etkisini geri kazanması ve daha estetik bir görünüme kavuşması sağlanabilir.

El Dolguları Etki Süresi Ne Kadardır?

El dolgusu işleminin kalıcılığı, kullanılan dolgu maddesine ve bireysel faktörlere bağlıdır. Genellikle el dolgusu, geçici bir işlemdir ve etkileri belirli bir süre sonra azalır. Hyaluronik asit bazlı dolgu maddeleri, yaygın olarak kullanılan dolgu maddeleridir ve genellikle 6 ila 12 ay arasında etkilerini koruyabilir.

Ancak el dolgusu işlemiyle ilgili birçok faktör etkileyici olabilir. Bunlar:

  • Dolgu maddesi: Kullanılan dolgu maddesinin türü ve özellikleri, kalıcılık süresini etkiler. Bazı dolgu maddeleri daha uzun süre etkili kalabilirken, diğerleri daha kısa süreli sonuçlar sağlar.
  • Bireysel metabolizma: Dolgu maddesinin parçalanma hızı kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Metabolizmanız, dolgu maddesinin vücutta ne kadar süreyle kalacağını etkileyebilir.
  • Uygulama alanı: Dolgu maddesinin uygulandığı el bölgesi de etkileyici olabilir. Ellerde daha fazla hareket olduğu için dolgu maddesinin etkisi daha hızlı azalabilir.
  • Bakım ve yaşam tarzı: Dolgu maddesinin kalıcılığı, kişinin yaşam tarzı ve el bakımına da bağlı olabilir. Güneşe maruz kalma, sigara içme, düzenli egzersiz gibi faktörler dolgu maddesinin dayanıklılığını etkileyebilir.

Bu nedenle, el dolgusunun etkilerinin ne kadar süreyle kalacağı kişiden kişiye değişebilir. İşlem sonrası düzenli olarak tekrarlanması gerekebilir.

El Dolgusunun Yan Etkisi Var Mıdır?

Diş dolguları, çürükleri tedavi etmek veya dişlerin şeklini düzeltmek için kullanılan yaygın bir dental işlemdir. Genellikle amalgam (gümüş dolgu) veya kompozit (beyaz dolgu) malzemeleri kullanılır. Her iki tür dolgunun da bazı potansiyel yan etkileri vardır:

  • Hassasiyet: Dolgu işlemi sonrasında geçici olarak diş hassasiyeti ortaya çıkabilir. Soğuk veya sıcak yiyeceklerle temas ettiğinde, dişte kısa süreli bir ağrı veya hassasiyet hissi oluşabilir. Bu genellikle birkaç gün veya hafta içinde kendiliğinden düzelir.
  • Renk değişikliği: Kompozit dolgular zamanla renk değişikliğine uğrayabilir. Sigara içmek, kahve veya çay gibi renkli içecekler tüketmek veya bazı yiyeceklerle temas etmek, dolgunun renginin zamanla değişmesine neden olabilir. Bu durumda, dolgunun değiştirilmesi gerekebilir.
  • Alerjik reaksiyonlar: Nadir durumlarda, amalgam dolgulara karşı alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Bu reaksiyonlar genellikle cilt döküntüsü, kaşıntı veya nefes darlığı gibi semptomlarla kendini gösterebilir. Eğer alerjik bir reaksiyon belirtisi fark ederseniz, hemen diş hekiminize başvurmanız önemlidir.
  • Kırılma veya aşınma: Dolgular zamanla kırılabilir veya aşınabilir. Özellikle amalgam dolguların aşınma direnci daha düşüktür. Bu durumda, dolgunun yeniden yapılması gerekebilir.
  • Sızdırma: Dolgular zaman içinde sızdırmalar oluşturabilir. Dolgunun etrafındaki boşluklardan yiyecek ve bakteriler geçebilir, bu da yeni çürüklerin oluşmasına yol açabilir.
  • Uyumsuzluk: Kompozit dolgular bazı kişilerde uyumsuzluk reaksiyonlarına neden olabilir. Bu durumda, dolgu maddesine karşı bir hassasiyet veya iltihaplanma gelişebilir.

Etiketler:

Paylaşın:

İletişim

Dermatoloji ve kozmetik dermatoloji hakkında tüm merak edilenler için bize ulaşabilirsiniz.